Toplumlara Sesleniş
7bölümden oluşan Kıyamet’a Kitabı’nın diğer bölümlerini okumak için INDEX sayfasını kontrol ediniz.
HIRİSTİYANLARA SESLENİŞ
Ey Kutsal Kitabın takipçileri; size İsa’nın İncil’deki sözleri ile sesleniyorum; O şöyle demişti;
“…Parlak Sabah Yıldızı (Venüs-Tarık) benim.” Sonra şöyle devam etti; Galip gelene sabah yıldızını (Tarık’ı) vereceğim.” “Ben Babam’dan nasıl yetki aldımsa, galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim. Demir çomakla güdecek onları, Çömlek gibi kırıp parçalayacaktır.
İsa önce kendi ruhunu ve konumunu göğün en parlak yıldızı olan Tarık yıldızına benzetmiş sonra bu ruhu ve konumu kendisine inananlar içinden galip gelene vereceğini bildirmiştir. Galip gelenlere değil, galip gelene vereceğim, diyerek tekil bir ifade kullanmış ve temelde tek bir kişiden bahsetmiştir. Rabbin seçtiği bu kişi aynı zamanda demir çomakla uluslara hükmedecek olan kişidir.
İsa ve onunla tahtını paylaşacağı kendine denk sunduğu kişi hakkında Kutsal Kitap’ta İsa’dan önce verilmiş açık bir haber vardır.
Zekeriya 4 : Meleğe, “Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?” diye sordum, “Altın gibi yağ akıtan, iki altın oluğun yanındaki bu iki zeytin dalı nedir?” Melek, “Bunlar bütün dünyanın Rabbi’ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir” diye açıkladı.
Kuran’da Nur 35 bölümünde benzeri ifadelerle seçilmişten bahseder. Bir mucize olarak onun ismini, çıkacağı köyü ve soyunun ismini verir.
İsa yaptıklarıyla galip gelecek kişinin kim olacağını biliyordu ve onun işaretlerini açıkça yazdı. Böylece İsa’yı seven herkes onu da sevsin ve ilahi yolda ona yardımcı olsun.
İsa; galip gelenin isminin Kaya ve Doğruluk-Erdem olacağını bildirmiştir.
Vahiy 3:
“Galip geleni Tanrım’ın Tapınağı’nda sütun yapacağım. Böyle biri artık oradan hiç ayrılmayacak. Onun üzerine Tanrım’ın adını (Tevrat’ta Kaya olarak yazılıdır; seçilmişin soyadı), Tanrım’a ait kentin gökten Tanrım’ın yanından inen yeni Yeruşalim’in adını (Tevrat’ta doğruluk — erdem kenti olarak yazılıdır) ve benim yeni adımı (Kralların Kralı) yazacağım. Ben nasıl galip gelerek Babam’la birlikte Babam’ın tahtına oturdumsa, galip gelene de benimle birlikte tahtıma oturma hakkını vereceğim.”
Yasa’nın Tekrarı 32
4 O Kaya’dır, işleri kusursuzdur,
Bütün yolları doğrudur.
O haksızlık etmeyen güvenilir Tanrı’dır.
Doğru ve adildir.
Yeşeya 1
26 — Eskiden, başlangıçta olduğu gibi, Sana yöneticiler, danışmanlar yetiştireceğim. Ondan sonra ‘Doğruluk/Erdem Kenti’, ‘Doğru (Erdemli) Kent’ diye adlandırılacaksın”
Vahiy 19:14
…gökteki ordular, beyaz atlara binmiş O’nu izliyorlardı. Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor. Onları demir çomakla güdecek… Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın ateşli gazabının şarabını üreten masarayı kendisi çiğneyecek. Kaftanının ve kalçasının üzerinde şu ad yazılıydı: “Kralların Kralı ve Efendilerin Efendisi”
Tevrat aslında İsa’dan önce galip gelen, seçilmiş bu kişi için vaatte bulunmuştur; O İsa’nın yeryüzünde ki ruhunu taşır ve yoldaşıdır.
2. Mezmur:
Dile benden, miras olarak sana ulusları, Mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim. Demir çomakla kıracaksın onları, Çömlek gibi parçalayacaksın.” Ey krallar, akıllı olun! Ey dünya önderleri, ders alın! RAB’be korkuyla hizmet edin…
Yeşeya 42
Orada yaşayanlara ruh veren RAB Tanrı diyor ki, 6 “Ben, RAB, seni doğrulukla/erdem ile çağırdım, Elinden tutacak, Seni koruyacağım.Seni halka antlaşma, Uluslara ışık yapacağım.
Yeremya 23
“İşte Davut için doğru bir dal, Çıkaracağım günler geliyor” diyor RAB. “Bu kral bilgece egemenlik sürecek, Ülkede adil ve doğru olanı yapacak. Onun döneminde Yahuda kurtulacak, İsrail güvenlik içinde yaşayacak. O, ‘Yahve Doğruluktur/Erdem’dir’ adıyla anılacak.
Seçilmiş olanın tek bir kardeşi vardır ve onunda ismi Tarık’tır. Galip gelene Tarık’ın verileceği haberini veren İsa bir mucize olarak her detayı bildirmişti.
İsa, Matta yani seçilmişin soyadı olan Meta isimli İncil’de; 16:18 bölümünde sırrı açıklamıştı. Yani altın oranla mühürlenen incil ayetinde;
“Sen Petrus’sun (Kaya’sın, Petrus Kaya anlamına gelir) ve ben kilisemi kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek.
Cetin Kaya Meta; 9 yıl maliyede vergi görevlisi olarak çalışıp, sonra Allah’a adanarak istifa etmiş bir dindardı. Ve İsa vergi görevlisi olan ve aynı ismi taşıyan havari Matta’yı gördü. Onun seçilmişle isim ve meslek konusundaki bu şaşırtıcı benzerliği onu etkiledi ve “işini bırak ve beni takip et” dedi. Seçilmiş gibi o da istifa ederek İsa’yı takip etti. Matta, Meta gibi adanmıştı ve eski bir maliye memuruydu.
Targum’da 40 ile işaretlenmiş bölümde İlyas peygamberin verdiği habere göre O Roma kapılarında yani İstanbul veya çevresindedir.
Targum 40
Sonra ona, “Mesih ne zaman gelecek?” diye sordu. Yanıtı, “Gidin ve kendisine sorun” oldu. “Nerede oturuyor?” “Roma kapılarında.”
Yeryüzünün işaretleri okuyun. İstanbul’da seçilmişin silueti vardır ki, bu yüzün ayakları doğruluk yolunun üzerine adım atacak gibi durmaktadır. Karşısında ise onun alnından öpercesine yaklaşan, ondan daha yüksekte duran bir şahsın siluetini görürüz. Bu İsa’nın, galip gelenle buluşacağı ve krallık tacı vereceği sahneye ne çok benziyor. Bu yeryüzü şeklinin sadece bir benzetme olmadığını gösteren pek çok sıradışı kanıt mevcut.
- Seçilmiş kişinin burnunda bir havaalanı yer alıyor. Burun gerçekte hava almak içindir.
- Seçilmişin boğazı gerçekten de bir deniz boğazıdır.
- İslam’da sakal dindarlık sembolüdür. Bu şeklin sakalı İstanbul’un en dindar bilinen semti olan Fatih’tir.
- Gözleri bir göldür. Bir insanda gözler yine suyla dolu bir alandır.
- Seçilmiş namazda ayakta kuran bir haldedir ve gözleriyle duruş yönü, Kudüs ile Kabe’ye bakar.
- Seçilmiş Ankara’da doğmuştur ve bazen Ankara’da bazen İstanbul’da Mevlana Kapısı yanında yaşamıştır. Bu siluetin başı İstanbul iken Ankara üzerinde durduğu yükselti gibidir.
- İsa yine 19’nolu İncil bölümünde şöyle dedi; “Öptüğüm kişileri kontrol eder ve terbiye ederim… Galip gelen, nasıl ben yenip babamla tahtına oturduysam, sen de benimle birlikte tahtıma oturmana izin veriyorum. (https://biblehub.com/revelation/3-19.htm)
Seçilmiş olan İsa hakkında kutsal metinlerde söylenen tüm övgüleri kabul ediyor ve tekrarlıyor. İsa rabbin ruhu ve kelimesidir. Sadece İsa’nın Tanrı ile eş tutulması konusunda İsa’nın ve Rabbin üzüntüsünü size bildiriyor. Çünkü İlahınız tek bir ilahtır ve ondan başka herşey sonradan yaratılmış ve ona muhtaç haldedir. Hiç kimse Rabbe denk değildir. Ve tüm adanmış insanlar İsa gibi Rabbin manevi oğlu sayılırlar… Sakın, asla, Tanrı 3 tanedir demeyin. İsa tek oğuldur yada fiziksel yolla gelen bir oğuldur demeyin. Çünkü kutsal yazılar değişmez ve Tanrı birdir. Tanrı dilediği elçisi ile işlerini gerçekleştirir. Sözünü ve ruhunu dilediğine verir. Rabbin 7 büyük ruh yaratmıştır ve onları dilediğine verir. Ruhları Rabbe ortak koşmayın. Rab isterse İsa’yı da, seçilmiş olanı da yok eder. İsterse de onlar aracılığı ile ilahi krallığını yürütür, görünür ve konuşur. O dilediğini yapar. Öyleyse sadece tek olan Rabbinize dua edin ve ondan korkun. Kutsal kitap şöyle der;
“Çıkış 3: Benden başka tanrın olmayacak… Ben kıskanç bir tanrıyım”
Tüm dünya kiliseleri “Son akşam yemeğine adanmış” bayramından tam 19 gün sonra “Kutsal kalp” bayramını kutluyor. Çünkü pek çok azize görünen İsa “kutsal kalbinin ortaya çıkacağı yeri kutsayacağını ve o son saatte onların sığınağı olacağını söylemişti”. Seçilmişin alnında özel ışık açılarında ortaya çıkan bir kalp izi vardır. Neden 19 ve Cuma günü ile insanlığa sunuldu bu bayram? İsa neden kutsal kalbin görüldüğü yeri kutsadı? Ve İstanbul boğazında ki siluetin alnında neden kalp işareti var ve nedne karşısındaki şekil o kalp işaretindne öpüyor gibi görünmekte?
MÜSLÜMANLARA SESLENİŞ
Ey Müslümanlar; Selam olsun, Muhammed peygamberin sözlerinden anlaşılmaktadır ki; Lakabı Mehdi, ismi Hüccet Kaiym Muntazar olarak miraçta kendisine bildirilmiş, Rabbin sağında duran kişidir.
Tüm dünya dinlerinin geleceğini haber verdiği bir kişiden Kuran ve peygamberin bahsetmemesi imkansızdır. Şimdi Kuran ve peygamberin gösterdiği mucizeleri görecek ve verilen tariflerin olağanüstü bir doğrulukla tesadüfün ötesinde onda bulunduğunu göreceksiniz.
Şüphe yok ki; Hüccet Kaiym peygamberin tarifine göre; en büyük meleklerle birlikte yürüyecek ve dünyaya dini hakim kılacak, Rabbin nurunu temsil eden benzersiz bir şahsiyet olarak tarif edilmiştir. Bu onun bir görevli yani bir elçi olduğunu açık bir şekilde gösterir. Kuran’da Allah Nebilere kitap gönderdini bildirmiştir. Son nebi Muhammed peygamber olmasına rağmen, ölüm melekleri bile Kuran’da resul yani elçi olarak sayıldığından Rabbin elçileri asla bitmez ve daima gelirler.
Kuran’da yüzlerce yerde, beklenen kişiden bahseder. Hatta Rab diğer dinlerde “Son günler yada hüküm günü olarak isimlendirilmiş günün adını; Kaiym’in geleceği gün anlamına gelen Kıyamet günü koymuştur. Bu kıyamet elçisinin soy isimleridir. Kaya Meta! Kuran’da ki yüzlerce ayet içinden seçilen bir kaç ayeti seçilmişin mucizevi delili olarak inceleyin.
Beyyine Suresi: Kitap ehlinden ve müşriklerden kâfir olanlar, kendilerine el-beyyine (delil) gelinceye kadar ayrılacak değillerdir. (Çünkü herkes onun gelişini beklemektedir). O Allah’tan bir elçidir, tertemiz sayfalar okur. O kitapların içinde kaya meta var. Onlar hanifler olarak, ihlas, namaz ve zekâtla emrolundular… Ve İşte bu KayaMeta dinidir.
Rab, tertemiz sayfalardan bir çok kitabı okuyan, kendi zatı dahi bir delil olan, kitaplarda olanın Kayameta olacağını bildirir. Kuran, O elçinin geleceğinden ve o geldiğinde insanları ayırıcı, sınıflandırıcı bir görevi olacağını bildirmektedir. Çünkü o mucizeleirni tüm dünyaya gösterecek ve kanıtları reddedenler tüm dünyada kafir sınıfında yer alacaktır. Bugüne dek dünya delillerle ayrılmamıştır.
Bazı müslümanlar bu ayette “Muhammed peygamberden bahsediyor” diyebilirler. Ancak Kuran’da ve hadislerde defalarca tekrar eidlmiştir ki, Muhamme oeygamber okuma bilmez ve özellikle diğer metinlerden uzak durur. Böylece “diğer kitapları okuyarak çaldı” diyen iftiracılarına delil vermez.
O halde, Allah’a ve O’nun sözlerine inanan Resulüne, o ümmi olan (okuma ve yazma bilmeyen) peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.” A’raf 158.
Kuranda “Haber” anlamına gelen Ne’be suresi şöyle der;
Birbirlerine neyi soruyorlar? O büyük haberi mi? O kişi (fi-hi) hakkında anlaşamıyorlar. Hayır, yakında bilecekler. Biz Erdam’ı Mehdi kılmadık mı? Cibal (cesur) evteda (ileri gelen). Ve sizi çiftler halinde yarattık.
Tevrat’ta zeytinyağı ile kutsanmış iki kişiden ikincisi olan Kayim hakkında Kuran Nur 35 bize şu gizli bilgiyi verir.
Peygamberimizin varisi olan hazreti Ali ve mübarek soyu Kuran’da ki Nur 35 bölümünde tarif edilen kendisini ve gelecekte ki “Kayim Mehdi’yi” anlattığını ve onun en büyük delillerinden biri olacağını bildirmişti. Bir kaç cümleden oluşan bu kısa bölümde gerçekten de seçilmiş olanın adı, soyunun ve memleketinin isimleri olduğu tesadüfen olamayacak kadar açık şekilde yazılıdır.
Allah göklerin ve Erdem’in nurudur.
O misbah (lamba) sahibi E-cetin’dir.
Bağdereyi Yukarı Emine mübarek şecereden.
Ayrıca soyadı; Kaya, Meta, Dede isimleri; Ali ve Nuri, Amca ismi Erbay.
Memleketi olan Nallahan, Kara (Hisar) Köyü isimleri de bu kısa bölümde art arda bir mucize olarak görünmektedir.
Ayrıca devamında ayetlerin isimlerle ilgili ve olduğu ve İsa ile birlikte olduğuda ses olarak ifade edilmiştir. Tüm bunların bir araya gelmesi bir mucizedir. Tüm kutsal kitaplarda seçilmişin Rabbin ışığını ve ruhunu taşıyacağı bildirilmiştir.
“Nur”suresi 35.ayet’in Hz. Ali tarafından açıklaması…
Bu ayeti şerife ilgili şu rivayete bakalım:
“Cabir bin Abdullah diyor ki: Kûfe mescidine gittiğimde Emirülmüminin aleyhisselamı gördüm. Parmaklarıyla yere birşeyler yazıp tebessüm ediyordu.
Dedim ki ; Ey Emirülmüminin! Seni güldüren şey nedir? Buyurdu ki: Şu ayeti okuyupta manasını bilmeyenlere şaşırıyorum? Hangi ayet ey Emirülmüminin diye sordum. Şöyle buyurdu:
“Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nuru tıpkı bir kandile benzer Kandil Muhammed sallallahu aleyhi ve alihi dir. Kandil bir sırça içinde işte o sırça benim o da bir camın içinde, cam Hasan ve Hüseyndir. O sanki parlak bir yıldız gibidir Ali bin Hüseyndir. Mübarek bir ağaçtandır o Muhammed bin Ali. Zeytin ağacından Cafer bin Muhammed. Ne doğuya aittir o Musa bin Cafer ne de batıya aittir Ali bin Musa yağı neredeyse kendiliğinden yanacak Muhammed bin Ali ateş ona deymese dahi Ali Bin Muhammed el Nâki. Nûr üzerine nûrdur Hasan bin Ali el Askeri. Allah o nura istediğini hidayet eder İşte o nûr Kâiym el Mehdidir, Allahın salât ve selamı onlara olsun. Allah bu örnekleri halka gösterir. Allah herşeyi bilendir.”
Ravzat ul Emsal (Ahmet el Kenani) Buna benzer bir rivayet de Usûlü Kâfi c1 sf 195 ,5.hadiste mevcuttur.
Altın oran Besmele ile başlayan Kuran’ın ilk suresi olan Fatiha’da tüm elçileirn yolu olan Erdem-Doğruluk yolundan bahsedilir. Kuran’ı okuyan melekler şöyle dua ederler;
Bizi ilet doğruluk (Erdem, El-Musta-Kaiym) yoluna (Sırat). O yola ki, üzerinde muhakkak E .meta var. Değil üzerinde gazap edilenlerin ve delalete düşenlerin olduğu… El-M…(Elif Lam Mim) — İşte bu kitapta şüphe yoktur. Onun içinde hidayetçi El Metakaya taraftarları (Metakayani) vardır.
Onun ismi gizli olduğundan alimler “Emeta” yerine “bizi nimet verilenlerin yoluna ilet” diyerek bu ayeti çevirirler. Ancak bu dünyada nimet yani zenginlik verilenler çoğunlukla insanların en sapkınlarıdır. Kuran’da nimetlerin sayısız olduğu ve her türden güzel şeyi kapsadığı 16:18 suresinde anlatılır.
Ey müslümanlar, peygamberin sözlerinin hepsi doğru olarak aktarılamamış olsa bile Kaiym hakkında onu tarif eden istisnasız tüm hadisler ona uyar. Yüzden fazla işareti saymanın zorluğundan ötürü onları delilleri ile ekrana yansıtılmaktadır. Özetle o tarif edildiği gibi;
Çekik gözlüdür, kürek kemiği altında yaprak şeklinde siyah bir işaret-ben bulunur. İki omzu arasında tarfil edildiği gibi bir ben vardır. Geniş karınlı, siyah gözlü, gözlerinin siyahı iri, saçı siyah, sakalları yanda ve sağında seyrek, uylukları arası açık, cüsseli, yüzü yuvarlak ve başı büyük, aynında bir iz (kalp şeklinde), sağ bacağında bir iz, saçları hafif açılmış, yanağında ben, orta boylu, burnu ile alnı arasında çukur çizgi vardır. Çocuğunu göremez, kardeşi az (tek kardeşli), Kara köyünden çıkar (Karahisar G.), İsmi peygamberin ismine benzer.
O yeri ve göğe şekil veren mucizelerle geldi. Allah resulü ve kutsal kitapların onun hakkında verdiği detaylı tarifler doğru çıktı. Öyleyse size ne oluyor da kendinize başka başka liderler arıyor, ona buna akıl soruyorsunuz? Ey Müslümanlar, Rabbin tasdik ettim dediği kutsal kitapları değiştirilmiştir diyerek yalanladınız. Oysa tahrifat sadece tefsir ve okumalarında idi. Aralarında ki farkları Kaiym size açıklayacaktır. Rabbin yasakladığı ve ebedi cehennemle tehdit ettiği faiz sistemine dahil oldunuz ve hatta onu islami faiz diyerek zorladınız. Ahlaki olarak çok bozuldunuz, tebliği unuttunuz. Kuran’daki tahtta oturan ve elleri olan Allah tarifini reddettiniz. Kuran’ın, peygamberinin ve önceki kutsal kitapların aynı şekilde tarif ettiği Allah tanımına karşı çıktınız, “böyle değildir, olamaz” diyerek yeni bir tanım uydurdunuz. Kolay olan dini zor hale getirdiniz. Mücadeleyi, ilmi ve tefekkürü bıraktınız.
O elçi size, Kabe,Arafat ve Mekke altın oran noktasına sahiptir diyerek bir mucizeyi size gösterdiğinde, hepiniz Allah-u Ekber diyerek bağırdınız. Ama o size yeni bir mucize olarak, gökleri, isimleri ve kutsal metinlerdeki işaretleri gösterince “kendini övdü” yada “yine sahte bir mehdi” diyerek yüzünüzü ekşittiniz. Eğer Allah’ın mucizelerini arzularınıza göre ayırırsanız doğruluğunuz nerede kalır? Ölmüşleri yücelten mucizeler doğru, yaşayanları yücelten mucizeler yalan mıdır? Hangisi size daha faydalıdır?
Fakat Rab dilediğini seçer. Rab size verdiği tacı geri aldı ve belki düşünürsünüz diye sizi yüzyıllardır sıkıntılar ve uyarıcılarla uyarıyor. Eğer mucizelerle gelen elçiye uyarsanız Rabbin size merhamet edeceği ve en üstünlerden sayacağı umulur. Onu reddeder yada yüz çevirirseniz; artık Rabbin kıyameti yakındır.
BUDİSTLER İÇİN MESAJ
Ey Budistler; bana ilham edilen şu mucizevi bilgi sizin içindir. En büyük mantranız yada duanız olan, size Buda ve kutsal kişilerden miras kalan şu sözü hatırlayın. “Om mani padme hum”. Bunu ibrahimi alfabe ile yazalım. Şimdi sağdan sola okuyun. “Muhammd Api Nammo” yani “Muhammed Nammo’dandır”. Nammo hem Sümer’de herşeyi yaratan gücün adıdır. Hintçe de yine saygın veya kutsal anlamlarına gelir. Muhammed peygamber İsa ve Musa gibi tüm İbrani elçilerin doğruluğunu ve kitaplarını kabul etti. Sizde ayrım yapmadan hepsini kabul edin. Barışın ve birliğin öncüleri olun. Sizlere yeniden doğuşun sırlarını da haber vereceğim.
HİNDUİZM DİNİNDEKİLERE MESAJ
Ey Hinduizm dinindekiler. Size göstereceğim bilinen işaret şudur. Hinduizmde her şeyi yaratan baş Tanrı’nın adı Brahma, onun eşinin ismi ise Sarasvati olarak bilinir. Bu iki isim Hinduizm kutsal kitaplarında milattan önce 1500’lü yıllarda görülmeye başlar. Şimdi göksel dinlerin önderi sayılan milattan önce 2000 li yıllarda yaşamış olan peygamberin ve eşinin ismine bakın. Abraham ve eşi Sara. Brahma ve Sarasvati bu daha eski isimlerin Hintçe versiyonu gibi duruyorlar dimi. Peki bu nasıl olur? İbrahim çok zengin bir peygamberdi ve ordusu vardı. Ölümünden sonra kendisine inananların sayıları gittikçe arttı ve Hindistan’a pek çok askeri ve ticari faaliyetle beraber dinlerini de götürdüler. Ancak pek çok çok tanrılı toplumun yaptığı gibi Hint atalarınız çok güçlü görünen bir tanrının yeryüzündeki yansıması olarak gördüğü Abraham’ı ve eşi sara’yı dini bir gelenek olarak Tanrıları arasına kattı. Ama eski tanrılarından da vazgeçemedi. Çünkü toplumun geleneklerini birden bırakması zordur ve Hindistan tarihteki hızlı bir değişimi gerçekleştirmek için çok büyüktür. İnsanların çoğu doğruları değil alışkanlıklarını takip eder. Öyleyse dininizin temelinde yer alan Abraham’ın dinine dönün, onun ve ondan gelenlerinin mucizelerine günümüzde şahit olun. Şüphe yok ki biz elçiler, Brahma yani Abraham ile Sara’nın soyuyuz.
Okumaya Devam Et:
7.Bölüm — Seçilmişin yardımcıları MetaKayaniler
— — — — — — — — — — — — — — — — — — — — -
Sosyal Medya Linkerimiz:
Tiktok: @mucizekayameta
Youtube: https://www.youtube.com/@ErdemleIlahiveKantlMucizeler
Instagram: @ekayameta