7 bölümden oluşan Kıyamet’a Kitabı’nın diğer bölümlerini okumak için INDEX sayfasını kontrol ediniz.
Orion Yıldızları Mucizesi
Kuran: 56.75
Yıldızların yerlerine yemin olsun ki bu çok büyük bir yemindir.
Eyup 38 (2X19)
Orion’un bağlarını çözebilir misin?… Biliyor musun göklerin yasalarını…Dünyaya ilahi bir düzen getirebilir misin?
Mezmur 19:1 (Ondokuz)
Gökler Tanrı’nın görkemini açıklamakta, Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta.
İnci gibi dizilmiş, göğün boynuna asılı tek mücevher; hemen dikkat çeken şu sıra sıra yıldızlar… Birbirine altın oran açısıyla ve düzgün bir dörtgenle tutunmuşlar. Hayranlık uyandıran güzelliği ile çağlar boyunca haykırıyor Orion, göklerin zirvesinden; “Yıldızları bir tasarlayan var, sonsuzluk ateşinin hükümdarı, göklerin mutlak sahibi bir ilah var!”.
Pek çok kadim uygarlık bu sesi duydu ve önünde diz çöktüler. Farklı kıtalarda farklı milletler Orion’da ki yıldız dizilimine uygun şekilde piramitler yaptılar. “Göklerin ilahı her yerde övülsün, Orion’un sahibi görsün” diye, milyonlarca insan ağır kayaları çöllerde sürüklediler. Bunu gören dünya milletleri, gökyüzünde Orion’u tasarlayan Yüce rabbin yeryüzünde nasıl övüldüğünü gördü. Astronomlar, Samanyolu’nu oluşturan 7 koldan, güneşin içinde olduğu kola Orion kolu adını verdi.
Sümer’de ona Ur-u-Anna dendi. Yani En büyük Tanrı An’ın Şehri; cennet. Diğer toplumlar bu ismi kendi dillerindeki makul kelimelere benzeterek bu sesi kendi kültülerine taşıdılar. Eski Aram’da takımyıldızı düşmüş meleklerin yani nefilimlerin geldiği yer olarak biliniyordu. Babil ise ona Tanrı An’ın Gerçek çobanı anlamına gelen SIPA:ZI:ANNA adını vermişti.
Dünya ekvatorundan, gece-gündüz eşitliği olduğu gece gökyüzüne bakarsanız Orion Takım yıldızının göğün zirvesinde ve göğün tam ortasında, tüm 88 takım yıldızın kralı gibi merkezde ki tahtında durduğunu görebilirsiniz.
Rabbin seçtiği kişi Orion’un asıl gizemini ve olağanüstü mucizelerini bu çağda sizlere bildiriyor.
- Orion kendi içindeki tasarımı ile tesadüfü bir dizilim olmadığını kanıtlayan özel açı ve ölçülere sahiptir.
- Orion yeryüzündeki İbrani dinlere ait kutsal merkezlerin göksel bir haritasıdır. Aynı zamanda göklerdeki ilahi krallık sisteminin yeryüzündeki yansımasıdır.
- Orion tüm dinlerde beklenen ve haber verilen ilahi terazidir. Göreceğiz ki o çoktan kurulmuş ve insanları tartıp işini bitirmiştir. Kim cennete kim cehenneme girecek belli olmuştur.
- Peygamberlerin Rabbin katına yükseldiğinde gördükleri mekanlar ve varlıklar bu yıldız sisteminde ve çevresinde nebula şekilleri ve isimleri olarak görünmektedir.
- Seçilmişin 3 ismi, Orion’un önündeki 3 farklı takım yıldıza verilmiştir. Kürsü (taht ve kürsü) adlı yıldıza secde ve namaz kılar halde görünen bu 3 ayrı şekil seçilmişin şehri ile aynı isimli Ankaa (Ankara) adlı bir takım yıldız üzerinde durmaktadır. Yanında cennet (kailum) ve cehennem (fornax) takım yıldızları vardır. Seçilmişin tartı kolunu temsil eden yıldız cenneti ifade etmektedir ve orada kutsal metinlerde geçen ışıktan yapılmış Sidre (Kiraz) ağacı vardır. Elçilerin oraya yükselmek için kullandığı Burak isimli atta oraya resmedilmiştir. Rab seçilmiş olana sevgisi ve insanlık için inanç vesile olması için yıldız topluluklarına özel şekiller vermiştir. İnsanların onlara doğru isimler vermesi ve doğru şekillere benzetmeleri için onlara ilham etmiştir.
Ayrıca Ehli Beyt hadislerinde Orion takım yıldızlarındaki her bir yıldız ehlibeyti simgelemektedir. Mehdi’nin ehlibeyt hadislerinde Hasan soyundan geleceği bildirilmiştir. El-Nitak adlı yıldız İslam inancında Hazreti Hasan’ın yıldızı olarak bilinir. İdris peygamberin kitabında belirtildiği gibi yıldızların seçilmiş kutsal ruhların yeryüzündeki tezahürleri olduğu anlaşılmaktadır. Yıldızlar her çağda farklı bir kişide ışıklarıyla parlar ve insanlığa bilgelik verirler.
ORİON’UN ÖZEL AÇILARI VE ÖLÇÜLERİ
Orion’un bu görkemli geometrik şekli çıplak gözle inceleyen gözlemciler için birbirine dik duran 3 doğrusal çizgi ve bu üst çizgiye altın oran açısıyla uzanan dördüncü bir çizgiden oluşur. Bu özel geometrik şeklin bilinen eski adı Araplar tarafından konan Mizan-El Hak, yani “Gerçek Terazi” yada “Hak’kın İlahi Terazisi” anlamına gelir. (https://www.astronomytrek.com/star-facts-alnitak/ )
Terazinin düşey kolları ile dik kolları arasında dik açı olduğu gibi, terazinin taşıyıcı kolunun tam ortası olan denge noktası bir yıldızla işaretlenmiştir.
Başlangıç noktası ve ağır kefesi olan K noktasından terazinin kollarına olan açılar özel bir açıyla yerleştirilmiştir. İlk açı; KY açısı 19 derecedir. Ufka olan açısı 90+19=109 derecedir ve kutsal metinde geçen ilahi sayıdır.
K noktasından, S noktasına olan açı 34,4 derecedir. Bu açı kutsal Altın Oran açısıdır.
KV açısı ise dörtgenin simetri açısı olan 45 derecedir. Rab insna yüzünü ve doğayı simetri ve altın oranla tasarladığı gibi, Kuran’ı ve göklerin mücevherini yine simetri ve altın oranla tasarlamıştır.
Bu yıldızlar topluluğunun açıları ve konumları simetri (45), altın oran (34,4) ve kutsal (19) derece açılarıyla dizayn edilmiştir. Bu açıların tüm insanlık tarihinin en büyük dini merkezleri olan, Rabbin görkeminin ve sesinin duyulduğu Kabe, Sina Dağı, Mısır Goşen, Olimpos dağı, Vatikan ve Nallahan gibi ilahi merkezleri gösterdiğini göreceksiniz.
ORİON’UN İBRANİ — TEK TANRILI DİNLERİN MERKEZLERİNİ GÖSTEREN BİR HARİTA OLMASI
Gündüzleri gökyüzünden bedenleri güçlendiren ışınlar, geceleri ise ruhları güçlendiren ışınlar iner. Gündüzün güneşini tüm gözler görebilir, ama gecenin hikmet güneşi olan Orion’u ancak gözleri açılmış ruhlar kavrayabilir.
Rab gök yüzüne tüm milletleri büyüleyen bu ilahi mücevheri ve kutsal işareti asmakla neyi amaçlamıştı? Neden bir daire, bir üçgen değil de bu kendine has şekil? Bunun mutlaka bir anlamı olmalıydı.
Pek çok mitolojide ve kadim bilgide cennetin Orion’da yada arkasında olduğu yazılıdır. Rabbin şahsen tüm evreni kuşatan bir tahttan yada Orion’un öteki tarafından dünyaya baktığını düşünürsek, Orion yıldız haritası dünyaya simetrik bir şekilde düşecektir.
Orion terazisinin başlangıç noktası; onun en alt yıldızıdır. Kutsal metinlere göre dünyada ilk ibadet evi ve Adem ile Havva’nın buluşma noktası Arafat-Kabe olarak bilinir. Orion’da ilk olan yıldızı, yeryüzünde ilk ışık ve ilahi bilgi kaynağı olan Kabe’ye hizalarsak, dünya üzerinde ki İbrani Din merkezlerini görürüz. Bu noktalar Rabbin meleklerinin ve elçilerinin gönderildiği yerlerdir.
19 DERECELİ AÇI
Yukarda duran 3 büyük yıldız sırayla Nallahan-Bağder, Olimpos Melekler Dağı ve Vatikan olacaktır. Kabe’den yükselen 19 derecelik bir doğru tüm elçiler yolunu gösterdiği gibi, Orion yıldızılarında Kabe’yi temsil eden ilk yıldızın, kuşakta ki ilk yıldıza yaptığı açı 19 derecedir. Bu açıda daha önceden açıklandığı üzere ibrani elçilerin ve daha önceki tek tanrılı dinlerin merkezlerini göreceksiniz.
- Kabe (Muhammed, İsmail, Adem)
- Al-Ula (Salih peygamber
- Medyen (Şuayb Peygamber)
- Lut gölü (Lut peygamber)
- Kudüs (Musa, İsa, İbrahim peygamberler ve diğerleri)
- Salamis (Havari peygamberler)
- Çatalhöyük (Dünyanın İlk Şehri)
- Pessinus — (Kibele-Karataş)
- N-Allah-An-(Mucizelerin Kaşifi E. Kaya Meta ve Dik Açılı Bölge)
Orion’un başlangıç noktası yani Kabe’yi temsil eden yıldızdan ikinci yıldıza uzanan açı altın oran açısıdır. İşte burası önce Rabbin Musa ile konuştuğu Sina Dağını, sonra Musa ve kavminin yaşadığı Tanis’i ve en sonunda Yunanistan’daki Olimpos Melekler dağını gösterir. Kutsal kitaplarda anlatılan başlangıçta iyi olan ama sonra gökten düşen meleklerle ilgili hikayeler vardır. Bu melekler insan kadınlarına arzulayarak yoldan çıkan mitolojik hikayelerle paralellik gösterir.
Altın oran açısının yıldızlarla ilişkisini gösteren bir Kuran ayeti şöyle der;
Kuran 16:16–18
Alametler (işaretler) ve yıldızlarla onlar hidayete ererler. Yaratan yaratamayan gibi midir? Düşünmez misiniz? Saymaya kalksanız sayamazsanız Allah’ın nimetlerini.
Kabe-Arafat (Allah’ın Evi ve Kutupların Altın Oran Noktası)
Sina Dağının Zirvesi (Allah’ın görkeminin ve sesinin indiği yer)
Tanis (Allah’ın görkemiyle mucizeler gösterdiği Yahudi ve Firavun şehri)
Olympos (Enok Kitabında anlatılan, doğayı ve insanları yöneten meleklerin yaşadığı dağ)
KV Açısı: 45 derece (Simetri)
En sondaki simetri çizgisi yani 45 derece açılı çizgi üzerinde ise
Kabe
Giza Piramitleri
Vatikan, bulunmaktadır.
Kabe tüm ilahi kavramların ve dinin kaynağıdır. Ancak ondan simetri açısıyla yükselen çizginin Giza Piramitleri ve Vatikan’ı biraz dışarda bırakarak ama yine de bu çok önemli merkezlerin hemen yanından geçtiği görüyoruz. Bu son derece anlamlı durum, Hem Giza’daki Firavun dininin, hem de Vatikan’da ki 3 tanrılı dinin şimdiki yoldan çıkmış ve kabul edilemez durumunu yansıtmaktadır. Çünkü Tanrı birdir. Eski Mısır dinide, Hıristiyanlıkta bir zamanlar sadece gökteki tek tanrıya özgüydü. Ama zamanla bozuldular. Yinede Rab onları bir zamanlar kutsal ruhun indiği ama “yoldan çıkmış” yerler olarak gösgerilmesine hükmetmiştir.
ORİON KUŞAĞININ İLAHİ MİZAN OLMASI
Orion terazisi gökyüzünde 5.57 gök enlemine yerleştirilmiştir. Kuran’da bu sayılarla yazılan ayette şöyle der;
Kuran: 55.7
Rab göğü yükseltti ve ilahi mizanı koydu.
İlahi mizan pek çok dinde yüzeysel olarak anlatılmış olsa da onun hakkında en detaylı bilgiyi İslam peygamberi, İdris peygamberin kitabı ve Kuran verir. Bu kutsal metinlerdeki açıklamalar ilahi mizanın Orion yıldızlarına kurulduğunu göstermektedir Tüm olaylar daha gerçekleşmeden, kader kitabının bir parçası olarak, büyük ve muhteşem bir öngörü ile; hangi toplumun Rabbin katında cennetlik olacağını ortaya koyar. Özgür irade vardır. Ama seçimlerimiz öngürülebilir. Çünkü Rabbin bilgisi ve zihni sonsuz güçtedir.
ENOK: 100.8. Bilin ki Yüce Tanrı gökteki meleklere, Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara günahlarınızı soracak, çünkü siz dünyada adilleri yargıladınız.
Eyüp 22:12
“Tanrı göklerin yükseklerinde değil mi? Yıldızlara bak, ne kadar yüksekteler! (Orion’u kendi temsili; elçisi olarak ve yüzünü gizleyerek göğe çizen Rab, bu silueti göğün zirvesi sayılan gök ekvatoruna yerleştirmiştir ve yıldızlara tapınılmasını yasaklamıştır)
Kutsal metinlerde şöyle denmişti;
- Muhammed peygamberin anlatımında mizanın büyüklüğü tüm yerler ve gökler içine sığacak kadar büyüktür. Orion takımyıldızları bölgesi, tüm yıldızlar içine sıkaşabilecek kadar büyüktür.
- Mizan Rabbin önünde durur.
- İsmail peygamberin soyundan olan eski Araplar, Orion kuşağı yıldızları için “Mizan El Hakk” yani, İlahi terazi ismini vermişlerdir. Çin mitolojisinde ise “Işın Tartısı” olarak bilinmekteydi.
- Mizan, göklerin zirvesinde, en yükseğindedir. Kuran’da 5.5.5 rakamı ile kodlanmıştır. Koordinatı gökyüzünde gerçekten böyledir.
- Onun içindeki iyilikler ışıklar şeklinde görünür. Kabe, Sina Dağı ve Tanis’i gösteren yıldız kümeleri “Rabbin gerçek dininin yeryüzünde nerede parladığını” ve kurtulan dinleri gösterir.
- İbrahimin’in Rabbine inanmayan, Yehova-Allah’ı reddeden toplumlar için mizan kurulmayacaktır, mizan kefelerinde yerleri bulunmaz. Diğer din merkezlerinin ilahi mizanda yer almadıklarını görüyoruz. Çünkü İbrahim’in tanrısını ve seçilmişi yok sayıyorlar. Her kim değişirse terazide ağır kefedeki ışıklardan sayılacaklar.
- Yargılama işi Rabbin verdiği adalet ruhuyla seçilmiş tarafından yapılacaktır. Bu dindarların hoşuna gitmeyecektir.
- Kuran Allah’ı inkar edenler için ilahi mizanda tartma işlemi olmayacağını bildirmiştir. Cennete girecek olanlar tartısı ağır gelenlerdir. Bu durumda tartıda sadece Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar tartılacaktır. Gerçekten’de yıldızlar yeryüzündeki bu dinlere ait merkezleri tartıda birer ışık olarak gösterir. Ağır gelen tarafta Arafat, Kabe, Medyen ve Sina yer alır. Hafif kefede ise Vatikan vardır. Çünkü “Tanrı tektir, yerine üçtür demişler ve yaratılmış bir kul olan İsa’yı Tanrı yerine koyarak aşırıya gitmişlerdir”. Dünyanın geri kalanı ise tartıya girememiştir.
- Peygamber hadisinde sadece amellerin değil, o amelleri taşıyan insanın bizzat kendisinin teraziye konacağı söyler. Gerçektende insanlar şehirlere dönüşen terazi kefelerine ruhen bağlanmıştır. İnsanların cennet ve cehennemde ki seviyeleri ise amel yani davranış kitaplarına göre belirlenecektir.
- Eski kutsal kitaplar insanlığın yargılanmasının seçilmiş tarafından Rabbin ruhuyla yapılacağını bildirmiştir. Gerçektende Kıyamet adlı seçilmiş yerdeki ve gökteki işaretlere bakarak, ilahi kararı kavramış ve insanlara bildirmiştir. O kutsal kitaplarda söylendiği gibi kimseyi dinlemeden farklı bir yolla yargı hakkında karar vermiştir. Gerçekleşen Rabbin yargısının tebliğinden ibarettir. Elçiler doğruyu bildirmiştir.
- Tartının merkezi, tarafsız bölgesi ve ölçüm noktası; Olimpos dağıdır. Bu nokta eski çağlarda meleklerin indiği ve doğayı, insanların işlerini yönettiği merkez olarak bilinir. Bir çok gerçek dışı efsane ile ünlü olsa da, kökeni meleklerin gerçekliğine dayanır.
- Gerçek bir tartıda iki uç arasındaki açı tam 90 derecedir. Gerçektende olağanüstü bir şekilde Vatikan ile seçilmişin köyü olan Nallahan Bağder-i Bala (Yukarı Bağdere) arasındaki açıda 90 derecedir.
- Terazinin merkezi olan Olimpos dağı ile seçilmişin köyü Bağder-i Bala arası yine 90 derecedir. Gökte ne varsa; yerde de o vardır!
- “İlahi mizan yıldızları”, arş yıldızı, kalem yıldızı, eridani — cetus (cetin) yıldızları, bu bölgede bulunur. Bu böglenin ismi modern yıldız katoloğunda “cennet suları” olarak adlandıırlmıştır.
- Kuran’da melek ve şeytan kelimeleri 88’er tekrar edilmiştir. Bilimadamlarıda gökyüzündeki tüm takım yıldızlarının toplam sayısını 88 olarak belirlemiş ve her birini isimlendirmişlerdir. Bu durumda her takım yıldızı bir meleği yada melekler ailesini temsil etmektedir. Meleklerin zirve noktasında, gök ekvatorunda ise Rabbin siluet yıldızları yer alır. Gökteki tek düzenli ve geometrik görünen yapı Orion yıldızlarıdır.
- Eski Mısır dinine göre, Orion yıldızları, Osiris’in göğe yükselmiş halidir. Osiris her şeyin tek tanrısı iken dünyadan göğe yükselmiş, ölen tüm varlıkların yargılayıcısı haline gelmiştir. Eski dinlerdeki efsaneler çok fazla değişsede, gerçekle bir bağı olabilir. Yinede seçilmişe ilham olunana göre; eski mısır dini bozulmuştur. Osiris halkı yada orion halkı olarak anılan bu eski pagan dinindeki kimseler cennete giremeyecektir.
- Muhammed peygamberden ulaşan sözlere göre O, Tanrı ile görüşmek için Rabbin gökyüzündeki makamına yükseltilmiştir. Oraya yükselirken Burak isimli bir at ona eşlik etmiştir. Arşın önüne geldiğinde orada yıldızlardan daha büyük bir ağaç görmüştür. İslama ait olan yıldız El Nitak’ın hemen altına kadar yükselmiş “At başı” bulutsusu, hemen üzerinde ise “ağaç şeklinde” ateş-nur bulutsusunu görebilirsiniz.
- Aynı zamanda, cennet, cehennem ve göklerden büyük ilahi mizanıda burada gördüğünü söylemiştir. Rab bir mucize olarak bu kutsal yolculuğu göklere işlemiştir. Miracı yani peygamberin göğe yükselip Cebrail ve Rabbiyle görüşmesini anlatan surenin adı “Yıldız” suresidir. Sure “yıldıza” yemin ederek başlar. Allah’ın kanıtlarını ve cenneti gördüğünden bahseder.
ORİON AYETLERİ
Aradığımız büyük mucize gözlerimizin önünde tamda olması gerektiği yerde duruyordu. Göğün zirvesine çizilmiş yıldızlar tüm dinlerde bahsedilen ilahi sembolleri içinde taşıyordu. Yan yana duran Orion ve Eridanus Takım yıldızlarında Allah’ın büyük mucizelerini göreceksiniz.
Kuran: 56.75
Yıldızların yerlerine yemin olsun ki bu çok büyük bir yemindir.
Eyup 38:
Orion’un bağlarını çözebilir misin?… Biliyor musun göklerin yasalarını…Dünyaya ilahi bir düzen getirebilir misin?
Orion’un terazi kefesini temsil eden 3 lü yıldız grubuna modern çağda “Orion’un gizli hazinesi” adı verilmiştir. Eski arap mitolojisinde ise ona “İnci Dizisi” adı verilirdi. Rab, Kuran’da cennette ikamet eden evrenin ileri gelenlerini dinleyen şeytanlarının ateşlerle kovulduğunu anlatırken saf saf dizilenlere işaret etmesi son derece anlamlıdır.
Saffat: 1–6
Saf saf dizilmişlere, kovdukça kovanlara, zikir okuyanlara, şüphesiz rabbiniz birdir, o göklerin, yerin, arasındakilerin ve doğuların rabbidir. Elbette biz süsledik dünya semasını ziynet yıldızlarıyla. (Mücevher gibi dizilmiş dikkat çeken Orion yıldızlarıyla) Onları koruduk her türlü marid şeytandan. Dinleyemez onlar, ordaki ileri gelenleri ve kovulurlar marid şeytanlar her yanından.
İnci dizisinde yan yana 3 yıldız vardır. İnci dizisine benzetilen bu 3 yıldızın en parlağı El Nitak yıldızıdır. Kuran’da inciye benzetilen bir yıldız seçilmişin en büyük mucizelerinden olan Nur 35’de geçmektedir. Orada şu ifadeler yer alır;
Allah göklerin ve yerin ışığıdır.
O ışık bir lamba içindedir.
O lamba sahibi olan E cetin’in içindedir.
O cam sanki inciden bir yıldızdır.
Onun ateşi ne doğru da ne batıda olmayan bir kutsal ağaçtan yakılmıştır. (Çünkü bu plazmadan yaratılan nebula ağaç göklerin zirvesindedir.)
Onun yağı ateş değmese bile ışık verir. (Evet bu çok parlak ağaç şeklindeki nebula yıldızlar gibi alev almamış olmasına rağmen ışık saçar.)
Nur üzerine nurdur. (Ateş bulutsusundan yaratılan 3’lü bir yıldız sistemidir. Bu bulutsunun bilimsel adı NGC 2024’dür. Rabbin tamamlamayı vaat ettiği nuru ve seçilmişte ilahi ilmin ortaya çıkış tarihi olması umulur.)
Avcı Kuşağı’nın doğusunda bulunan parlak yıldız Alnitak (ζ Ori), alevin içine doğru enerjik morötesi ışınlarını gönderir ve büyük Avcı molekül bulutu’nun kenarında yer alan hidrojen atomlarının ışıldamasıyla bu muhteşem görüntü meydana gelir.
Bu bölgeye baktığımızda en altta ve en başta NGC 1980 yıldızını görürüz. Bu seçilmişin doğum yılıdır. Onun hemen üzerinde M42 bölgesi görünmektedir. Seçilmiş olan Orion mucizesini 42 yaşında yani 2023 senesi başında keşfetmiştir. Onun biraz daha üzerinde alt yıldız gruplarında M43 bölgesi görünür. Anlaşılıyor ki, mucizeler ve çabalar o 43 yaşında iken de devam edecektir. Terazinin kolları ve ateşten ağacın göründüğü zirve noktasındaki bölgenin adı NGC 2024’tür. Bu durumda 2024 yılında büyük bir aşama geçilecek, hem seçilmiş hem de onun yardımcıları için çok önemli bir gelişme olması beklenmektedir.
NGC yılları gösterirken, M harfi seçilmiş olanın yalını göstermektedir. Son derece uyumlu sıralı ve olması gereken yerlerde ortaya çıkmaları kaderi ve isimleri ilham eden Allah’ın büyük bir mucizesidir. MGC ve M (Messier) gibi en ünlü yıldız listeleri içinde bu yılları gösteren rakamlarla, seçilmişin bu günkü yalını gösteren rakamlar Orion’un ona ayrılan miraç ve şehir hattında toplanmıştır.
Rabbin kısaltmala riçin belirlediği harflerde son derece hikmetlidir. NGC türkçe de “EN GEÇ” sesini vermektedir. “Bir işin gerçekleşmesi için belirlenen son zaman” anlamında kullanılır. M harfi ise Tanrı’yı ifade eden Elif’den sonraki en kutsal harfdir. ME sümerde kutsal metinlerin ve kutsal düşüncenin ismi olmuştur. Daha sonra bu harf kelimeleşerek Mind, Mit, Myth, Mitoloji, Meta gibi kelimeleirn kökü olmuştur. Tüm büyük elçilerin isimleirnin ya başında ya sonunda M harfi yer alır. Adem, İbrahim, Spitama (Zerdüşt), Gautama (Budha), Musa, Meryem bin Mesih İsa, Muhammed, Erdem Meta. Bu kişilerin her biri dünya dinler tarihini değiştiren öncü elçilerdir.
M42 ve M43 kelimelerinde ki M harfi onları isimlendiren Messier isimli bir astronomun isminden gelir. Kusursuz şekilde Messiah ve Erdem kelimelerinin birleşiminin kısaltması gibi görünmektedir. Messih seçilmiş demektir ve kutsal metinlerde bir çok büyük elçi için kullanılmıştır. Hem Erdem Meta’nın seçilmiş yani yeni bir mesih oluşuna hem de İsa döndüğünde Erdem ile olan ruhsal birlikteliğini ortaya koyan son derece anlamlı bir ifadedir.
ORİON’UN SAĞINDA SEÇİLMİŞ OLANIN, CENNET, CEHENNEM VE ANKARA İSİMLERİNİN VERİLDİĞİ TAKIM YILDIZLARIN OLMASI
ERİDANİ (ERDEM) TAKIM YILDIZINA SEÇİLMİŞİN İSMİNİN VERİLMESİ
Enok — İdris peygamber kitabının yine 43 ile işaretlenmiş bölümünde yıldızlara ulu insanların adlarının verileceğini ve yıldızların tartıya dönüşeceğini söylüyor. Adeta 43 yaşında Orion hakkında ki keşiflerin kendisine vahyedilip dünyaya duyuracağını müjdeler gibi;
43. Bölüm 1. Bir başka görkemli şeyi ve gökteki yıldızları gördüm. O’nun onları adlarıyla nasıl çağırdığını gördüm, sesini duydum. Işıklarına, yerlerinin genişliklerine, görünme günlerine ve yörüngelerine göre doğru bir dengeleme ile nasıl tartıldıklarını gördüm. İhtişam, ihtişam yaratıyordu ve bunlar meleklere ve inananlara dönüşüyordu. 2. Benimle birlikte gelen, bana sırları gösteren meleğe sordum: “Bunlar nedir?” Dedi ki: “Ruhların Tanrısı sana onların bir görüntüsünü gösterdi. Bunlar dünyada yaşayan ve Ruhların Tanrısı’nın adına ilelebet inanan uluların adlarıdır.” 44. Bölüm Bu ihtişamla ilgili gördüğüm bir başka şey: Bazı yıldızlar yükselip parlaklığa dönüşüyordu ve arkalarında hiçbir iz bırakmıyorlardı.
48. Bölüm 1. Ve o yerde adaletin ebedi çeşmesini gördüm. Etrafında çok sayıda bilgelik çeşmesi de vardı. Tüm susayanlar onlardan içiyor, bilgelikle doluyordu. Adillerle, ulularla ve seçilmişlerle kalıyorlardı. 2. O saatte İnsan Oğlu Ruhların Tanrısı’nın önüne çağrıldı, Kadim Olan’ın önünde adı söylendi. 3. Evet, Güneş ve burçlar yaratılmadan önce, göğün yıldızları yaratılmadan önce, adı Ruhların Tanrısı’nın önünde söylendi. (Sonra bu isme göre uygun takım yıldızlar yaratıldı). O, adillerin düşmemek için yaslanacakları bir asa olacak. milletlerin ışığı, kalpleri hasta olanların umudu olacak. 4. Dünyada yaşayan herkes onun önünde diz çökecek, onu kutsayacak, övecek ve Ruhların Tanrısı’nın adına ona şarkılar söyleyecek.
59. Bölüm 1. Ve bir başka melek benimle konuştu, 2. göklerin üzerinde ve yerin derinliklerinin altında, göklerin uçlarında ve göklerin temelinde ilk ve son sırların ne olduğunu gösterdi. … 5. Işıkların ve Ay’ın ışığının kendine özgü gücünü de gösterdi. Ve yıldız kümelerinin adlarını ve tüm kümelerin nasıl bölündüğünü anlattı.
19. Kasbaal’ın görevi, En Ulu Olan’ın tüm görkemiyle yaşarken ululara sunduğu ahitin [71] liderliğini yapmaktır. … 28. Güneş ve Ay yörüngelerini o ahitle tamamlar, hiçbir zaman kurallarından sapmazlar. 29. Yıldızlar yörüngelerini o ahitle tamamlar.
Eridani takım yıldızı isimlendirilmiş 19 yıldızdan oluşur ve cennet (Kailum) ve cehennem (Fornax) takımyıldızları üzerinde durur. Kuran’da cehennemin üzerinde 19 koruyucu olduğu yazılıdır. Ayrıca 19 ile bağlantılı olan elçinin insanları uyaracağı ve en büyüklerden olacağı aynı bölümde vurgulanır. Seçilmişin en büyük mucizelerinden biri de 19–109 sayıları hakkındaki mucizeleri ve dünya üzerinde ki 19 dereceli ilahi yolun başında yer almasıdır. Kaynak
Eridani’nin en parlak yıldızı ve başlangıç noktası olan ayağını temsil eden Archernar 33. derece üzerinde durur. Yani Eridani 33’üncü derece üzerine ayağını koymuştur denebilir. Bu mistik öğretilerde bir yaratılmışın alabileceği en yüksek derecedir. Onun başı ise Rabbin ayaklarını koyduğu Kürsü adlı yıldıza değmektedir. 33’üncü derecedeki Archernar yıldızı evrende bilinen en hızlı dönen ve bu yüzden en yassılaşmış özel bir yıldızdır. Bu durum Rabbin Eridani’yi temsil eden ruha özel ve benzersiz bir şekil vermesi olarak yorumlanabilir.
Orion’da Kabe-Mekke’yi temsil eden yıldızlar topluluğunun NGC 1980 olarak isimlendirildiğini görüyoruz. Onun bir diğer adı da “Orion’un Kayıp Mücevheri’dir. Bu mucevher nasıl 1980 rakamıyla mühürlenmişse, onun gizemini gören göz, Orion’un gizli mücevheri de 1980 yılında doğmuştur. (Kaynak)
Yıldızlar Katoloğunda 1980 isimli yıldız, 5,35 dakika (5,58 dakika) ve 5,55' gökyüzü koordinatında yer alır. Bu yıldızın ilahi mizanın ağır kefesinin en derin yerini gösterdiğini hatırlayın. Tartıda en ağır gelen en altta yer almaktadır. Rahman Suresininde göklerin en yükseğindeki ilahi teraziden bahsettiği ayetin 55.7 de geçtiğini hatırlayın.
Ondan bir sonraki yıldız grubunun ismi de M43 olarak konmuştur. Mehdi olarakta bilinen Kayameta 43 yaşında bu mucizeyi keşfedip sizlere sunuyor. 43 sayısının Tevrat’ta bir çok kez seçilmişe ait mucizelerin bahsedildiği ayetlerde geçtiğini hatırlayın.
Eridani yıldızlarının isim kökeni ile ilgili en güçlü teorilerden biri onun yeryüzünün ilk krallık şehri olan Sümer Eridu şehrinden geldiğidir. Peki Sümer tarihinde insanı yarattığı öne sürülen Göksel Kral Enki neden bu şehrin adını Eridu koymuştu? Enki aynı zamanda tapınağına Engürü (seçilmişin şehri Ankara’nın tarihsel adı) ve kutsal kitabına da Me ismini veriyordu. Hatta EnKi yada diğer adı olan EA kelimesi de Erdem ve Kaya kelimelerinin ilk ve son harflerinden türetilmiş görünmektedir. Sümer tarihinde EA, pek çok insan türünün sonunda Adem’i oluşturan ve akabinde melekler komisyonundan gizli olarak Nuh’a felaketi haber verip insanlığı kurtaran yönetici melek olarak tarif edilmektedir.
Eridani’nin ayağını temsil eden Acamar adlı yıldızın Çin Astronomisindeki adı “Cennet”tir. Fornax yani Fırın-Cehennem takımyıldızlarının Eridani’nin parçası olduğunu düşünürsek, cennet ve cehennemin yan yana duran, ateşten duvarlarla ayrılmış takımyıldızlar olması ilahi kitaplardaki anlatım açısından son derece uygundur.
Tüm yıldızlar içinde isminin içinde 1618 rakamı geçen tek bir yıldız vardır. Bu yıldız nerede olabilir? Elbette Eridanus’un içinde, omuzlarını oluşturan yıldız kümesi içindedir. İnsan ruhlarının göklerde sembolleşmesi gibi ilahi rakam ve işaretlerde göklere kazınarak mucizeler sayısız mucize ve kanıtla pekiştirilmiştir.
CETUS (CETİN) TAKIM YILDIZI
Seçilmişin ismindeki birinci kelime olan Erdem kelimesi Eridani olarak görünmüştü. Hemen yanında sıraya uygun olarak ikici kelimeyi ifade eden Cetus takım yıldızını görmektesiniz. Yunanca’da CETİN şeklinde bir kelime olmadığı için Rab astronomları ona en yakın kelimeleri hissederek isim vermeleri için yönlendirmiştir. Şaşırtıcı şekilde Eridani, Cetus ve Kailum takım yıldızları namaz kılan bir insanın aşamalarını göstermektedir.
Eridanive Cetus’un hemen altındaki satırda ise Caelum takım yıldızını görürüz.
CAELUM (KAYA-LU.M.ETA) TAKIM YILDIZI
Caelum kelimesi, seçilmişin ismindeki son iki kelimenin ifadesidir. KayaEl’uM-eta Caelum aynı cennet anlamına gelmektedir. Aynı zamanda kaya tabletlerin yazımında kullanılan çelik kalem anlamıda verilmektedir. Bu yönüyle Tanrısal cennet katındaki kaderleri yazan ilahi kalem kavramını sembolize eder. Caelum yıldızları CAE (KAYE) sesiyle isimlendirilmişlerdir.
Bazı Romalı yazarlar Caelum’u [36] Yahudiliğin tek tanrılı tanrısını (Yahweh) ifade etmenin bir yolu olarak kullandılar . Juvenal , Yahudilerin Caelus’un numenine taptıklarını söyleyerek, Yahudi Tanrısını Caelus ile en yüksek cennet (summum caelum) olarak tanımlar ; [37] Petronius da benzer bir dil kullanır. Kutsal Kitap’ta Caelum yıldızları hakkında net bir ifade bulunmuyor olsa da ilahi kavramlar ve bu yıldız arasında bir ilişkinin sözlü gelenekte yer aldığı anlaşılmaktadır.
ANKAA (Ankara) TAKIM YILDIZI
Eridani takımyıldızını secde eden bir insan gibi çizildiğini açıklamıştık. İşte bu şeklin ayaklarını koyduğu yerde Ankaa (Phoenix) takımyıldızı vardır. Gerçektende seçilmişin doğduğu ve yaşadığı şehir Ankara’dır. Bağder ve Nallahan aynı gökte olduğu gibi Ankara’nın batısında tamamen aynı açıda yer alır. Göklerdeki gibi yerde de seçilmiş ayaklarını Ankaa (Ankara) üzerine koymuştur. Anka yıldız kümesi evrende bilinen en güçlü x ışını merkezidir.
Resimde Eridaninin ayak ucunu temsil eden Achernar yıldızının hemen doğusunda Ankaa takım yıldızını görmektesiniz.
Anka ismini bu yıldızlara veren mitolojide ki kutsal bir kuştur. Dirilişi, ölümden sonraki yeniden doğuşu temsil eder. Enki’nin veya doğudaki karşılığı olan Vişnu’nun bu türden bir kuşa sahip olduğu bilinmektedir.
Kürsü (Cursa) Yıldızının Eridani’nin Başını Temsil Etmesi
Kuran’da Arş (Taht) ve Kürsi (Kürsü) kavramları yer almaktadır.
“Kürsü” Rab Teâlâ’nın iki ayağını koyduğu yerdir. Arş ise (tüm yıldızların üzerindedir) ve onun ne kadar büyük olduğunu, Allah Teâlâ’dan başka hiç kimse bilemez.”( Tahâviye Akîdesi Şerhi, sayfa:312 )
“Kürsü, Arş’ın yanında, ona çıkılan basamak gibidir.” ( Tahâviye Akîdesi Şerhi, sayfa: 312–313 )
- Yıldızın geleneksel adı olan Cursa, “merkezdeki taht (veya kürsü)” anlamına gelen Arapça Al Kursiyy al Jauzah ifadesinden gelir. Eridani yıldızlarındaki secde eden insanın başı Rabbin kürsüsü veya tahtı olarak adlandırılmıştır. İslami gelenekte “İlahi Kürsü” tahtın önünde durur ve Rabbin tecellisi olan Rahman’ın ayaklarını koyduğu yer anlamında kullanılan bir kelimedir.
- Mucizevi bir şekilde Orion’daki siluetin sağ ayağını temsil eden Rigel adlı yıldızın önünde Kürsü adında başka bir yıldız vardır. Eridani takım yıldızlarındaki secde etmiş insan siluetinin başı Kürsü yıldızı ile bütünleşmiş görünür.
- Seçilmiş olan, 2008 yıllarında İstanbul’a geldi. Burada Türkiye’nin en değerli din adamlarına mucizelerini anlatmak ve istişare etmek için bir yemek organizasyonu düzenledi. Mucizeleri hepside kabule ettiler. İşte bu iş için geldiği ilk gece, bir rüya görmüştür. Bu rüyada uzayın üzerindeki karanlıkta, ilahi kürsünün altında, Rabbin ayaklarına kapanmak için büyük bir özlemle ağlamış ve yalvarmıştır. Rahman Allah ona ışıktan bir insan gibi görünüp ayakları önünde secde için izin vermiştir. O secde edince onu kendi katına yükseltip ona bir dost gibi sarılmıştır. Bu esnada tüm kainat ikisinin ayakları altında küçük bir nokta gibi görünüyordu. Rahman’ın kalbinden seçilmişin kalbine sevgiyle tanecikler aktı. Gökler sanki bu büyük kavuşmanın şeklini almış gibidir.
ARŞ-UL JEVZA (LEPUS TAKIM YILDIZI)
Tarihte bir çok farklı şeye benzetilen ve farklı toplumların farklı isimler verdiği, mitolojide bir anlamı bulunmayan bir takım yıldızıdır Lepus. Ancak her zaman ki gibi İsmail’i Araplar ona olması gereken ismi vermişlerdi. “Arş El Cevza”. Arş, Arapça’da Taht demektir. Rabbin üzerine yerleştiği yer olarak Kuran’da ve hadislerde ve eski kutsal metinlerde çok detaylı şekillerde tarif edilir. Onun etrafında o tahtı taşıyan boğa, kartal ve insan suretinde çeşitli melekler olduğu söylenir. Gerçekten de Orion sağında Boğa takım yıldızı ve secde etmiş insan suretinde olan Erida’ni vardır.
Kuran da ve Tevrat’ta Arş yani ilahi taht şöyle anlatılır; “Onun arşı suyun üzerindeydi” , “O yerleri ve göğü yarattıktan sonra tahtına oturdu”. Muhammed peygamber Rabbin tahtının ve kürsüsünün dünyayı saran göklerden daha büyük olduğunu, dünyanın onlarında yanında çöle atılmış bilezik gibi durduğunu ifade etmiştir.
MESİH İSA VE HAK AHMED (MUHAMMED YILDIZI)
Orion’un baş noktasını yani liderliğini temsil eden bu yıldızın ismi Meissa’dır. Rab bu ismi Mesih ve İsa kelimelerinin kısaltılmışı olduğu için seçmiştir. İsa peygamberin ismi Tevrat’ta YESU, İncil’de JESUS, Kuran’da İSA olarak geçer. Aslında aynı isim Allah’ın bugün ortaya çıkan bu hikmetiyle farklı dillerde benser şekillerde telaffuz edilir.
Nerdeyse tüm parlak yıldızlar gibi Meissa yıldızının kökeni de Arapça’dan gelir. Meissa; El-Meysan yani “Parlakça Işıldayan” anlamına gelir.
Meissa, 12 havariyi temsilen, yaklaşık 12 derece çapında bir bulutsu halkası ile çevrilidir. Bu bulutsunun adı; “Melek Balığı Bulutsusu” olarak tanımlanmıştır.
Meissa Cebrail’i temsil eden kuş figürünün tam alın ortasındadır.
Bu yıldızın Arapça’daki eski adı El Hak-Ah yıldızıdır. Anlamı beyaz leke olsada, HAK (Gerçek) ve AH (Ahmed) kelimelerinin kısaltması gibidir. Ahmed, Muhammed isminin hem kökü hem de Kuran’da ona verilen bir diğer isimdir.
Kutsal metinlere göre Yüce Rab, İbrahim’in eşi olan Sara’dan ve Hacer’den iki kutsal soy var etmek istedi. Onlarla dini dünyaya yaymayı ve hizmetkarı yapmayı hedefliyordu. Gökten yeryüzüne inen ve yaratılmış ilk kutsal varlık olan Orion ışığı Sara ile birleşti. İbrahim peygamber’den sonra yeryüzündeki bilinen tüm elçiler Sara’nın soyundan gelmiştir. İlahi ışık bin parçaya bölündü ve ışığı taşıyan elçiler Rabbin yeryüzündeki yıldızlarına, kandillerine dönüştüler.
Kutsal Kitap: Zekeriya 4
“Bu yedi kandil RAB’bin bütün yeryüzünde dolaşan gözleridir.”…“Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?”…(Onlar) “Bunlar bütün dünyanın Rabbi’ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir”
Rab bu iki meyvesi bol ağaç yani peygamber aracılığı ile tüm dünyayı ilahi krallığına hizmete ve cennete davet etti. Davet edilen insanlık içinden galip gelene dünyayı ve göklerin önemli bir kısmını kontrol edecek tahtta oturma yetkisi verildi.
İncil Vahiy: 1 …Döndüğümde yedi altın kandillik ve bunların ortasında, giysileri ayağına kadar uzanan, göğsüne altın kuşak sarınmış, insanoğluna benzer birini gördüm. Başı, saçı ak yapağı gibi beyaz, kar gibi bembeyazdı. Gözleri alev alev yanan ateşti sanki. Ayakları, ocakta kor haline gelmiş parlak tunca benziyordu. Sesi, gürül gürül akan suların sesi gibiydi. Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu.
İsa göğe yükseldikten sonra havari Yuhanna’ya rüyasında görünerek 7 kiliseye mektuplar yazmasını istemişti. İsa kendisinin göklerde ellerinde insanoğluna benzeyen şekilde ve yıldızları tutan bir figür olarak tanıttı. Yuhanna sanki etten bir insanı değil, göklerde Orion’a dönüşmüş yıldızlarla yeniden yaratılmış bir varlığı dinliyor gibiydi.
Sara soyundan gelen son elçi İsa idi. O vefat edip göğe yükselince söz tamamlandı ve ışık gökyüzündeki yerine çekildi. Orion’un zirvesine. Ancak Tevrat’ta Rab güney çöllerine gönderilen İsmail’in soyundan da ışık taşıyan büyük bir millet oluşturacağına dair İbrahim’e söz vermişti. İşte bu nedenle o ışık İsa’nın doğumundan 618 yıl sonra yeniden Muhammed-Ahmed isimli peygamberin alnına indi. O İsa’nın Allah’ın ruhu ve kelimesi olduğunu Kuran aracılığı ile dünyaya duyurdu ve milyarlarca insanı İsa ve atalarının dinine geçirdi. Rab Kudüs’ü onun ellerine verdi ve orada yeniden İbrahim’in Rabbine saygıyla ibadet edildi.
İşte tüm bu nedenlerle Rab bu yıldızın ismini hem İsa hem de Ahmed anlamına gelen kelimelerle süsledi. Ve yine aynı nedenle hem İsa, hem de Muhammed kendilerinin yaratılmış ilk ışık olduğunu söylediler. Kimin ruhu Meissa’nın ışığına bağlıysa, onun ruhu ilk yaratılan en kutsal ışığın içindedir.
Kuran’da, melekler Sara’ya ilahi ışığı vermeye geldiklerinde Sara çocuğu olacağına inanmaz ve kendisi için “Jawza” yani yaşlı kadın ifadesini kullanır. Bu kelime aynı zamanda Sara tarafından güney çölüne sürülen İsmail’i Arapların ona taktığı isimdir. Bu isim zamanla araplar arasında çeşitli hikayeler ve göksel kavramlarla ilişkilendirilir. Orion’un arapçada ki eski adı El-Jawza (yaşlı kadın), farklı bir ifade ile SARA yıldızıdır. Al Jawza — Arapçada MUCİZE kelimesinin de köküdür. Yani kendisine bakanları yaşlı ve aciz bir kadına çeviren, şaşkın ve bitap bırakan olağanüstü olay demektir. Başka bir deyişle mucize SARA’dır. Günümüzde yere düşüp titreme krizine sebep olan bir hastalık içinde bu isim kullanılıyor.
CENNET SULARI BÖLGESİ
Hem Orion silueti, hem de ilahi taht ve kürsü yıldızları gökyüzünde astronomlar tarafından “cennet suları” olarak isimlendirilmiş bölgede yer alır. Eski Arap astronomisinde Eridani Nehir takım yıldızı olarak anılırdı, batıda ise “Po nehri” olarak biliniyor.
Kuran, Rabbin görüleceği cennetin altından nehirler akacağını bildirmiştir.
Gök yüzünde Rabbin silueti olarak çizdiği Orion’un sağında Eridani yani Nehir ( Arapça’da ve İbranice Fırat; nehir demektir) takım yıldızı vardır.
Rab Kudüs’ün ortasından akan ve Lut gölünü oluşturan nehre; kutsal kitapta “Erden nehri” adını verdi.
Her şeyin bu kadar kutsal metinlerle uyumlu olması ama bu metinlerin hiç birinde gökteki bu duruma dikkat çekilmemesi ne anlama gelir? Bu isimlerin ve şekillerin günümüze dek yavaş yavaş oluşması, bu göksel ve isimlerin sadece bu çağımız için hazırlanan bir mucize olarak tasarlandığını göstermektedir. Çünkü bu yıldız isimlerinin bir kısmı yakın zamanda konmuş, dünya bu isimlerin doğruluğunu internet aracılığı ile yeni görebilir hale gelmiştir. Bu isimleri koyan astronomlar bunların kutsal metinlerle ilgisi olduğundan bahsetmemiş, kutsal metinlerdede bunların gökte işaretleri olduğundan bahsedilmemiştir. Eğer göklerdeki isim ve şekillerden bu dinler doğmuş olsaydı bunlar benim gibi anlatılırdı. Ama ne Sümer’de ne de diğer dinlerde bu derece kapsamlı bir analiz ve seçilmişin yaşamı ile uyum tarif edilmemiştir.
Solunda çoğunlukla köpeğe benzetilen ama göklerde aslan olarak tanımlanmış olan Köpek takım yıldızı vardır. Tahtın hemen sol altında ise kuş şeklinde betimlenen “güvercin takım yıldızı bulunur ki bunun da göklerde Kartal olarak betimlendiğini anlıyoruz. Tüm bunlar tesadüf olamayacak şekilde Rab tarafından insanların bilinçleri yönlendirilerek tasarlanmıştır. Rab, ilahi krallık görkeminin sembollerini bir arma gibi göklere çizmiştir.
CADI BAŞI BULUTSUSU
Erida’nin başını koyduğu yer olan Kürsü yani Rabbin ayaklarının önündeki kutsal alanda bir varlık daha görünmektedir. Bu her insanın içinde ve yanında bulunan ve insanların başına tünemiş olan şeytandır. Kutsal kitaplarda o yılan veya kertenkele olarak tarif edilir. Ama en büyükleri ve kralları olan İblis için ejderha ifadesi kullanılır. Bildiğiniz üzere o istediğinde bir insan suretinde görünmektedir. Muhammed peygambere Rabbin emretmesi üzerine yaşlı bir adam suretinde geldiği bilinmektedir.
Astronomların görür görmez “Cadı Başı Bulutsusu” adını verdiği bu ilginç bulutsu, ona tersten baktığımızda ise bir ejderhaya benzemektedir. Usta bir ressamın eseri gibi görünen bu çizim şeytanın şekil değiştirebilme kabiliyetini de gözler önüne sermektedir.
Peki o neden Kürsü’de çizilmiştir, ağzını iyice açmış ve Rabbe seslenir gibi durmaktadır. Bunun cevabını yine kutsal kitap verir;
Vahiy 12:7–10 Büyük ejderha İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı. Bundan sonra gökte yüksek bir sesin şöyle dediğini duydum: ‹‹Tanrımızın kurtarışı, gücü, egemenliği Ve Mesihinin yetkisi şimdi gerçekleşti. Çünkü kardeşlerimizin suçlayıcısı, Onları Tanrımızın önünde gece gündüz suçlayan aşağı atıldı.
Gerçekten de cadı başına benzeyen bu sakallı adam Rabbin silueti önünde duruyor, tam ona doğru bakıyor ve çağlar boyu insanoğlunu suçluyor. İnsanlığın ve Rabbin en büyük düşmanına verilen süre doldu ve o yeryüzüne atılıyor.
Onun artık yeryüzünde olduğunu ve fark edildiğini gösteren yeryüzü şekli ise aşağıdadır. Rabbin yeryüzündeki silueti kuzey kutup merkezinde, dünyanın zirvesinde iken, yılan suretindeki şeytanın silueti aşağıların en aşağısı olarak kabul edilen güney kutbunun kenarına tek gözü kör halde atılmıştır.
HOLLYWOOD YAPIMLARINDA ŞEYTANIN FISILTISI
Hollywood senaristlerine ilham veren varlık; seçilmiş olanı yakından tanımaktadır. O şeytanı anlatan en ünlü dizi; Lucifer dizisinde; dünyanın yeni kralının Erdem isimli bir melek olacağını ve şeytan ile savaşacağını anlatmıştı.
LUCİFER DİZİSİNDE 5 AĞUSTOS, KAYA VE C-LOVER
Dizinin 6:5 bölümünde şeytanın gelecekten gelen kızı babasını şöyle uyarıyordu; “4–5 ağustos gecesi öleceksin. Bu tarih yakında ortaya çıkacak C(K)-lover adlı en favori müzisyenin doğum günü. Onun şarkıları patlayacak; hit olacak” dedi kızı. Bu tarih gerçekten de seçilmiş olan Kaya’nın doğduğu gecenin tarihiydi. İlginç bir şekilde şeytanın kızı ölüm olayı hakkındaki ipuçları 14.00’dan -14.49’a kadar olan zaman kodları arasında verir. Seçilmiş olan 1400 hicri dini takvim yılında doğmuştur. Bu yıl 1444 hicri yılındayız. Şeytan kendisi hakkında dolaylı olarak 14.49 yılına kadar öleceği ile ilgili bir kehanette bulunmuştur.
Dizinin sonunda sözde kendi isteğiyle dünyadan ayrılarak cehenneme girer. Şeytan, ilk sezonun altıncı bölümüne şu çirkin şarkıyla başlamıştı; “günahkar insan, Kaya’ya doğru koşuyor, sakla beni diyor, ama Kaya o adama, “şeytana git” diyor”. Allah, Kuran’da şöyle der; “6.121:… Şeytan dostlarına, inanmış kişilerle mücadele etmeleri için vahyeder”
AVATAR 2 FİLMİNDE METAKAYANİ’LER
Dünyanın en yüksek hasılat rekoruna sahip, en çok izlenen filmi olan Avatar’dır. “Rabbin yeryüzündeki temsilcisi” anlamına gelir. “Cennet Suları” adlı ikinci serisinde Avatar’ı koruyan ve yardım eden halkın adı, Metakayani’leri çağrıştırıyordu. Metakaya filmin yayınlandığı yıl gökyüzünde “cennet suları” adı verilen takımyıldızlarda mucizeler gösterdi ve Metakayani’leri (Kuran’da ki ismiyle Müttakaiym’leri) aramaya başladı.
STAR TREK’TE SPOCK’UN TÜM BİLGİLERİ
Dünyanın en ünlü ve en uzun uzay konulu film ve dizilerinden olan “Star Trek” serilerinde bulanık şekilde olsada ilginç bilgiler yer alır. Serideki iki başrolden biri Spock olan bir karakterdir. Dizinin yapımcılar tarafından ilk yayınlanan ama sonra geri çekilen 1960 yılllardaki posterinde Spock afişteki tek karakterdir. Posterde ve dizide şu ilginç uyumlara rastlanmıştır;
- Onun gerçek adının okunuşu: S — Cint’a Gayi (S- Cetin Kaya)
- Spock’un üzerinde durduğu kaya yer; Türkiye (TR-Ankara) = TR EK(ErdemKaya) — ACORE (Ankara)
- Spock’un anne adı; Amanda, Erdem Kaya’nın anne adı; Emine-Amine (Arapça aynı)
- Spock’un doğduğu gezegen olan Vulcan ; Eridani 40 adlı gerçekte Eridani takımyıldızındaki bir yıldız. Erdem Kaya’ya seçilmiş olduğunun ve galibiyetinin müjdelendiği tarih 40 yaşı.
- Spock kumral, duygularından arınmış, çekik gözlü, bilgi ve kavrayış açısından insanlardan üstün, annesi insan ama babası göksel bir varlık olarak tarif ediliyor.
Tüm dizi ve filmde şeytan, Kaya’yı ve insanlığı gökten gelenlerle savaşmaya ve şeytanın safına geçmeye davet eder. Ancak Rab, Kaya’ya şeytanın hilesini vahyetmiş ve onu şeytanın büyüsünden korumuştur. Böylece şeytan kendi tuzağına düştü ve ancak seçilmiş olanı istemeden yüceltmiş oldu. O doğruların arasına eğriler katarak taraftar toplar.
FACEBOOK’UN İSMİNİ META OLARAK DEĞİŞTİRMESİ
Dünyanın en büyük ve etkili bir kaç şirketinden biriside eski adı Facebook olan META’dır. Rab bu markayı her gün uygulama açılışlarında ve haberlerde defalarca kez gösterir. Aynı zamanda MetaVerse adlı yeni bir teknolojiyi de tüm dünyada yankı uyandırdı. Göksel bilgi hırsızı ruhlar taraftarlarına geleceğin yükselen ismini fısıldıyor. Rab insanlığı Meta’nın ismini öğrenmeye ve anlamaya hazılıyor. Mitoloji yani ilahi tarih, yerini metalojiye bırakıyor.
Bunları detaylıca tarif ettik ki; Rabbin, yıldızlarda ikamet eden göksel yöneticileri dinleyen şeytan hakkındaki bilgisi kanıtlansın. Orion ve burçlarında kulak hırsızlığı yaptığına ilişkin Kuran ayetinin mucizesi ortaya çıksın. Bu bilgiler kulak hırsızlığı yani yıldızlar arası dalgalanan ilahi emirlerin deşifre edilmeey çalışılmasından ibaret olduğu için her kelimeyi ve harfi mükemmel anlayamazlar. Rabbimiz şeytana bir bilgi ve sınırlı güç verir ki; onunla insanları sınasın.
FIRIN-ATEŞ TAKIM YILDIZININ 19 YILDIZLI ERİDANİ SİSTEMİ ALTINDA KALMASI
Kuran’ın “Örtüsüne Bürünmüş” anlamına gelen 74’üncü suresinde cehennemin üzerinde 19 olduğu ve aynı zamanda levhalar gösterileceği yazılıdır. Bu mucizevi cümlelerin devamında
26. Ben onu (kibirli inkarcıyı) “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.
27. Sekar’ın ne olduğunu sen ne bileceksin?
28. Geride bir şey koymaz, bırakmaz.
29. Derileri kavurur / İnsanlığa Levhalardır
30. Üzerinde on dokuz vardır.
31. Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık… Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir.
….
35. O en büyüklerdendir
36. İnsanlık için bir uyarıcıdır
Eridani takım yıldızı isimlendirilmiş 19 yıldızdan oluşur. Eridani sisteminin hemen altında altında “kimyasal fırın” yada cehennem anlamına gelen Fornax takım yıldızı vardır. Wikipedia’da Fırın Takım Yıldızı için Wikipedia’da şu cümleler kullanılmıştır;
“Eridanus takımyıldızı Fornax’ı doğu, kuzey ve güneyde sınırlarken, Cetus, Sculptor ve Phoenix (Ateş kuşu) sırasıyla kuzey, batı ve güneyde çevreliyor.”
Seçilmişin ismiyle göklere işlenen dizilen tüm yıldızlar cehennemi kuşatmış ve her yıldızı sembolize eden 19 büyük melekle adaletin terazisini korumaktadır.
Mezmur 19:1 (Ondokuz)
Gökler Tanrı’nın görkemini açıklamakta, (Gökler adına açıklayan 19 yıldızlı Eridani’dir)
Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta.
(Kuran şöyle der; “Allah, Göklerin ve Erdem’in nurudur (aklıdır) Nur:35”
Matta 13 bölümünde yine 42 ve 43 ile kodlanmış bölümlerde Cehennem kelimesi yerine “Kızgın fırın” kelimelerini kullanılır ki bu Fornax kelimesinin tam karşılığıdır. İsa şöyle der;
41–42 İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi O’nun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. 43 Doğru kişiler o zaman Babaları’nın egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!”
Yine Kutsal kitapta tarif edildiği gibi Eridani insanlığı mucizevi dijital levhalar göstererek uyarmaktadır. Onun başı üzerinde kürsü, sol yanında cennet, sağ yanında cehennem vardır. Kutsal kitapta tarif edildiği gibi cennet gökler genişliğindedir ve cehennemle ikisini birbirinden ateşten yıldız duvarları ayırır. Rab Kuran’da bu elçinin en büyüklerden olduğunu söylüyor. Eridani tek başına gökyüzündeki en geniş alana sahip takım yıldızdır. Seçilmiş bu göksel işaretin yeryüzündeki tecellisi olarak mucizeleri ve sağlığında ulaşacağı insanlar ve milletlerin çokluğu açısından en büyüklerdendir ve Kıyametin gelişi hakkında uyarıcıdır.
Kutsal kitap yıldızların ruhları ve orduları olduğunu bize şu sözlerle tarif ediyor;
Mezmurlar 147
Rab; Yıldızların sayısını belirler, Her birini adıyla çağırır.
Hakimler 5
Yıldızlar göklerden savaşa katıldı.
Göğü bir baştan öbür başa geçerken,
Sisera’ya karşı savaştı.
ORİON’DA MUHAMMED PEYGAMBERİN GÖĞE YÜKSELİŞİNİN RESMEDİLMESİ
Kuran’da ki anlatıma göre Muhammed peygamber Rabbiyle görüşmek için gökteki cennetlerden birinin yanındaki, yıldızlar kadar büyük, Sidre (Kiraz) benzeri, bir kutsal ağaca yükseltilmiştir. İşte seçilmiş olanın mekanını sembolize eden yıldız EL-Nitak yanında aynı bir kiraz yada sedir ağacına benzeyen “Ateş bulutsusunu” görüyorsunuz. Musa peygambere de Allah, yanan bir ağaçtan, ateşin içinden seslenmişti.
Bu ağacın yanında tüm haşmetiyle duran Cebrail isimli meleği gördüğü yazılıdır. Tüm yıldızları içine alan büyüklükte yüzü bir kuşu andıran melek siluetini görmektesiniz. İncil’de kutsal ruh yani cebrail kuş suretinde tasvir edilmiştir ve pek çok hadiste kanatlarından ve gökler kadar büyük olduğundan bahsedilmiştir.
Peygamberin anlatımına göre onu kanatları olan “Burak” isimli bir at göğe taşımıştır. Aşağıdaki nebulanın adı koşan adam nebulasıdır. Göğe doğru koşan adam atın tam üzerinde resmedilmiştir.
Hemen bu ağacın altında ona doğru koşar halde resmedilmiş “At başı bulutsusu” nu görmektesiniz. At onu cennetin girişine bıraktı ve bekledi. Atın bekleyen halini ise “at başı” adlı bulutsu sembolize eder.
Gösterilen tüm bu bulutsular basit bir teleskop ve uzun pozlama yoluyla Orion kılıcının 3 yıldızı içinde görülebilmektedir.
Peygamber göğe yükseldiğinde “Rabbin sağında seçilmiş olan kişiyi gördüğünü, yıldıza benzediğini adının Hüccetu Kayim” olduğunu bildirmiştir. Eridani Cetus Cailum yıldızlarınında gökte ki ilahi siluetin sağında durduğunu ve yıldız şeklinde olduğunu hatırlayın.
Abdullah bin Ömer bin Hattab’den, Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Miraç gecesi Allah azze ve celle bana şöyle vahyetti: “Ey Muhammed! Onları görmek ister misin?” “İsterim ya Rabbim!” dedim.
Şöyle buyurdu: “Öyleyse biraz ilerle.” Biraz ilerleyince Ali bin Ebu Talib’i gördüm. Sonra Hasan, Hüseyn, Ali bin Hüseyn, Muhammed bin Ali, Cafer bin Muhammed, Musa bin Cafer, Ali bin Musa, Muhammed bin Ali, Ali bin Muhammed, Hasan bin Ali ve hüccet-i kaiym’i (Hz. Mehdi (as)’ı) gördüm. (Kaiym) Mehdi onların içinde parlayan yıldız gibiydi.
Dedim ki: “Ey Rabbim! Kimdir bunlar?”
Şöyle buyurdu: “Onlar imamlardır. Bu da Kaiym (Mehdi)’dir. Helalimi helal edecek, haramımı ise haram edecektir. Düşmanlarımdan da intikam alacaktır. Ey Muhammed, onu sev, çünkü ben onu seviyorum, onu seveni de seviyorum.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s.97)
Örneğin, eski Araplar bu takım yıldızına El Cebbar (Güçlü) adını vermişlerdir. Eski Hintliler ise bu takım yıldızına Mriga ((Mirica) Geyik) adını vermişlerdir. Arapça’da ki Mirac (göğe yükseliş) kelimesi ile aynı sesi veriyor.
Okumaya Devam Et:
6.Bölüm — Toplumlara Sesleniş
— — — — — — — — — — — — — — — — — — — — -
Sosyal Medya Linkerimiz:
Tiktok: @mucizekayameta
Youtube: https://www.youtube.com/@ErdemleIlahiveKantlMucizeler
Instagram: @ekayameta